Merhaba arkadaşlar,
Günümüzde birçok eğitim fakültesi mezununun hedeflediği şey, MEB bünyesinde yer alabilmektir. Üniversiteye hazırlık döneminde geçen yoğun günler, üniversiteden mezun olduktan sonra yeniden başlamakta ve öğretmen olarak atanabilmek için gerekli olan şeylerin araştırması yoğunlaşmaktadır.
Peki öğretmenlik kadrosu alabilmek için neler yapılmalıdır? Bu soru aslında KPSS sürecinin en kritik başlangıç sorusudur. KPSS’de istenen puanı alabilme yolunda doğru soruları sormak kadar doğru cevaplar bulmak da kritik önem arz etmektedir. İşte yeni başlayanlar için adım adım neler yapılması gerektiğini bu yazıda aktarmaya çalışacağım. Öyleyse başlayalım.
1. Motivasyon
Sınava hazırlanmaya başlamanın en önemli adımı istemektir. Sınav hazırlığının ortalama 1 yıllık yoğun bir süreç olduğu bilinciyle ve atanmayı neden istediğinizi sorgulayarak başlamalısınız. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, atanma ihtiyacından çok atanma isteğidir başarıyı artıran. Kendinize güvenin ve yola koyulun.
2. Atama sürecinde hangi puan türü kullanılıyor ve bu puanın kapsamında neler çalışılmalı?
Öğretmen adayları tercih sürecinde P121 puan türünü kullanmaktadır. Bu puan türünün kapsamında %50 ÖABT, %20 EĞİTİM BİLİMLERİ, %30 GENEL YETENEK- GENEL KÜLTÜR test ağırlıkları söz konusudur. Görüldüğü gibi en yüksek ağırlık ÖABT testidir. Bu noktada birçok aday sadece ÖABT çalışırsam atanabilirim diye düşünmektedir. İşte ilk hata burada başlamaktadır. İyi bir puan almayı garantilemek için öncelikle bütün alanlarda aktif biçimde çalışmak gerektiği bilinmelidir.
3. Sınava çalışmaya ilk olarak nereden başlanmalı ve çıkmış sınav soruları ne zaman çözülmelidir?
Yeni gelişmeler incelendiğinde bireyin öğrenme sürecine hedef koyarak başlamasının kritik önem taşıdığı sonucuna ulaşılmaktadır. KPSS hazırlıkları yapılırken KWL (BİL-İSTE-ÖĞREN) tekniğinden yararlanılmalıdır. Bu teknikte ilk olarak çalışacağınız dersle ilgili neler bildiğinizi yazarak başlamalısınız. Böylelikle ön bilgilerinizi hatırlamış ve hazırbulunuşluk seviyenizi ortaya koymuş olacaksınız. Ardından ne öğrenmek istediğinizi yazarak devam etmelisiniz. İşte bu noktada çıkmış sınav sorularını incelemeniz isabetli olacaktır. Çıkmış sınav soruları yalnızca bir kez çözülmemeli, sınava girene kadar farklı aralıklarla defalarca çözülmelidir. Unutmamalısınız ki çıkmış sorular en iyi öğretici kaynaktır. Son olarak ne öğrendiğinizi yazarak hedeflere ulaşma seviyenizi görmüş olacaksınız.
4. Ders çalışma planı nasıl şekillendirilmeli?
Çalışma planınızda ilk 20 günü sınav analizlerine ve hedef koyma işlemlerine ayırmalısınız. Bu işlemler ne kadar etkili olursa sınava hazırlık süreciniz de o kadar sağlam bir temele oturmuş olacaktır. Süreç içinde ihtiyaçlarınız ve eksiklerinize göre planınızı şekillenmekte zorlanmayacaksınızdır.
5. Ders tekrarları nasıl yapılmalı?
En kritik noktalardan biri de çalışılan derslerin unutulmasının önüne geçmektir. Yapılan en büyük hatalardan biri, çalışılan dersin aynı gün tekrarını yapıp elimizdeki soru bankasında yer alan bütün sorularını çözmektir. Her hafta sadece o hafta öğrenilen konular tekrar edilirse birkaç hafta sonra eski öğrendiklerimiz tekrar edilmediği için unutulacaktır. İşte tam da burada kurtarıcımız sarmal modeldir. Sarmal modelin “Her tekrar daha önceki öğrenilenleri içerecek kadar geniş ve derin olmalıdır.”iİlkesini benimseyelim. Her hafta yaptığımız tekrarları, ilk konudan o güne kadar olan bütün konuları içerecek biçimde düzenleyelim. Çok mu vakit alacağını düşünüyorsunuz? Yanılıyorsunuz, deneyin ve ne kadar etkili olduğunu görün.
6. Öğrendiklerimin kalıcılığını nasıl artırabilirim?
Tabi ki anlamlandırmayı artırıcı, örgütleme ve eklemleme stratejilerini kullanarak. Bu stratejiler konular arası ilişki kurmak, grafikler kullanmak, haritalama metotlarından yardım almak ve ön bilgilerle yeni öğrenilenleri ilişkilendirmek esaslarına sahiptir. İlerleyen yazılarımda sizlerle farklı örgütleme strateji örnekleri paylaşacağım.
7. Doğru kaynaktan çalışmak ne kadar önemli?
KPSS sadece bir sınav değildir, psikolojik bir harekattır. Bu noktada kendinize güvenmeniz, hedefinize bağlı kalmanız doğru rehberlerle mümkündür. 1 yıl boyunca yanınızda taşıyacağınız öğreticileriniz sizleri büyük oranda etkileyecektir. Bu yüzden doğru öğretmenlerle yola çıkıp doğru rehberler edinmeye çalışmalısınız.
8. Uzaktan eğitim verimli bir sistem midir?
Bu sorunun cevabı tamamen kişisellik içermektedir. Öğretmen adayının kendi sorumluluğunu alan ve öğrenme sürecinin devamlılığını sağlayabilen bir yapısı varsa evet uzaktan eğitim etkili bir sistemdir. Yüz yüze eğitimin de uzaktan eğitimin de hem avantajları hem de dezavantajları mevcuttur. İki sistemle de büyük başarılara ulaşmış birçok arkadaşım, öğrencim var. Bu noktada size en uygun olan sistemi seçmelisiniz.
Bu maddelere ek olarak stresten uzak kalmaya çalışmalısınız. Stres ve kaygı belli bir seviyenin üzerinde olduğunda insanı geri çeken bir etkiye sahiptir. Kendinize ve birlikte yürüdüğünüz öğretmenlerinize güvenerek bu kaygıdan kurtulmanız mümkün.
Öyleyse her geçen gün bizim lehimize işlemesin mi, başlamayalım mı artık, o sınavı iyi bir dereceyle tamamlamayalım mı?
Harekete geçmek bitirmenin yarısından daha büyüktür.
Görüşmek üzere.
ZUHAL BEDİRHAN EVLİYAOĞLU
AKADEMİK MASA UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ EĞİTİM KOORDİNATÖRÜ
Comentários